27 Aralık 2015 Pazar



ÇOCUK KALABİLMEYİ BAŞARANLARA

İçimizde bir yerlerde hala çocuk kalabilmeyi başarmış olan tarafını yakalamış insanlardan olmak...
Ah ne güzeldir ki en iyi yaptığımız şey çocuk olmak.

Olgunluk; İnsanların gerek bilgi bakımından, gerekse hoşgörü bakımından yeterliliği  kadar gelişmiş
olabilmektir. Bazen bu olgunluk iyi sonuçlar verse de hayatı boyunca ciddiliğini korumuş,
dışarıdan bakınca sanki hiç eğlence nedir bilmez bir durum halini almış, mutluluğu az da olsun tatmamış insanlardan olmakta kötüdür bence. -Çok sık kullanmasam da sevdiğim bir söz vardır.- İnsan dünyaya bir kere gelir, bir kere doğar ve bir kere ölür. Hayatın tadını çıkarmak varken neden sürekli yalınlığa, sadeliğe kaçar ki bir insan? Hangimiz küçükken pamuk şekeri elimize yüzümüze bulaştırmadık? veya hangimiz küçükken çarpışan arabalara bakıp da eğlenmedik ki? İnsanlar yaşı gereği belki biraz daha hayata olgun bakarlar. Peki neden bu insanlar gülmeyi unutmuşlardır?
Sabah kalktığında aynı iş yerinde çalışan bir arkadaşına gülerek "Günaydın" demek karakterinden ne ödün verebilir? Aksine seni daha sevilen bir insan yapmaz mı? 

Hayatta her insanın başına bir sürü badireler gelebilir, belki sırtında büyük bir yük vardır kaldırmakta zorluk çektiği. Bu insanların olgun olması mı onu daha güçlü gösterir? Mutlu olmayı unutmuş yüzü asık olmak mı iyidir? Bence hiçbiri. Eğer bir insan karşılatığı problemleri çözebiliyorsa ve hala gülümsemeyi unutmamışsa aynı zamanda o yaşında da küçük çocuklar gibi eğlenebilmeyi başarmışsa bu daha olgun insandır bence. Öyle burnu dik yürümekle kimse olgunluğunu gösteremez. Kim bilir ki belki insanlar onun kendini beğenmişlikten başka bir şey yapmadığını düşünüyorlardır. Neyse ki bunu farkında olmuş insanlarda vardır. Onlarla arkadaşlık, dostluk ah ne güzel şeydir.

Peki sürekli gülen, mutlu insanlar ağlamaz mı hayatta? Tabi ki ağlarlar ama onlar hiç bir 
zorlukta gülümsemeyi, çocuk kalabilmeyi unutmazlar. Gülelim arkadaşlar. Her ne olursa olsun gülelim ve unutmayalım ki çocuk kalabilen insan hayatta hiçbir zaman yalnız kalmaz. Her zaman sevilen bir insan olur. 





13 Aralık 2015 Pazar

Savaşın Çocukları

İnsanoğlunun aç gözlüklerinden, hep daha fazla yükseğe gelme isteklerinden, her şeyi kendi adına, kendi menfaati adına istemesinden, bütün dünyaya hükmetmek istemesinden dolayı bu olaylardan olumsuz etkilenen çocuklarımız vardır. Bu çocukların istedikleri sadece ailesi, mutlu, huzur dolu bir yaşamdır fakat günümüzde görüyoruz ki o küçücük arkadaşlarımızı sırf kendi bencilliklerimiz yüzünden aciz bırakıyoruz. Yaşadıkları vatanından, onların kendi gözüyle kahraman olarak gördükleri biricik babalarından, onları sevgi yuvasından mahrum ediyoruz ki ne yazık. O küçüklerin hiçbirisi bunları hak etmez! Onlara bu kötü şeyleri yaşatmak bizim kendi insanlığımızla ilgilidir. Onlara sıcacık bir okul, ailesiyle mutlu bir gelecek hazırlamadıktan sonra 'Bencil değiliz, yardımseveriz' demek ne kadar doğru bilmiyorum. Dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan insanlara zulmetmemiz bize hiçbir zaman bir şey kazandırmaz. Bizi birbirimize bağlayan değerlere önem vermeliyiz ki bu kardeşliği yaşayarak büyüyelim, olgunlaşalım. Yoksa birbirimize acı çektirmek kimseyi bir adım daha önde yapmaz.