1 Mayıs 2016 Pazar

-En Güzel Dost-



"Yemin ederim ki: Rabbin seni terk etmedi. Seni bırakmadı. Sana darılmadı."

"Ya günahlarımız alnımıza yazılsaydı? Bizi utandırmayan Rabbimize şükürler olsun."

Bu ayetler... Birer birer müjde gibi inmişti gökten. Bu ayetler... Onların yükünü kaldıran ilahi destek mesajlarıydı. 

İşte Allah bize yakın olduğunu bu ayetlerle anlatmıştı bize. Yaptığın hatalarla seni affedebileceğini sana böyle anlatmıştı. Oysa tanıdığın hangi insan sana bunu yapardı? Yaptığın hatalarla kim seni olduğun gibi kabul eder? Arkadaşına istemeyerek bir yanlış yapsan dahi asla unutulmaz, asla affedilmez, asla kabul edilmez, edilse de hangisi seni tekrar koşulsuz sever? Ailene yanlış yaptığında illaki yüzüne çarpıldığı vakitler yok mudur? Günü geldiğinde hatırlanmaz mı yaptığın her şey? Ama insanoğlu kördür. Dünyadakilerinden başka bir şey görmez gözü. Nankördür Ademoğulları. Rabbine hala şükretmeyi bilmez. Bütün gerçeklerin farkındadır oysa ama yine de başını koymaz secdeye. İçinde bulunduğumuz durum öyle derin bir kuyu ki elimizden tutan bir kutsal kitabımız var. Hala mı şükretmeyeceksiniz? Hala mı inkar edeceksiniz? 

Dedim: “Çok yalnızım.”
Dedi:“Ben sana çok yakınım.” Bakara/186

Dertte olduğunda Rabbi'ne dua et. Et ki çare bulasın. Et ki murada eresin. Et ki Allah'a yakın olasın. Çünkü Allah bir kulunu severse yalvarmasını dinlemek için onu bir sıkıntıyla sınarmış.
Hz. Mevlana derki: "Sen bu dünyada Allah'a kulluk etmeyerek bahtiyar olacağını mı zannediyorsun? Saraylarda yaşasan da bedbaht kalacaksın.". 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder