SULTAN ŞORAY
"Elini yüzüne koysan avuç içini öper Türkan." der Dilara Ulu. Yeşilçam'ın sultanı olarak tanınan, çok sevilen oyuncusu Türkan Şoray'ın biyografisini yazmak istedim bu hafta.
Halit Soray ve Meliha Sav çiftin 1945 yazında bir kız çocukları olur. Ailenin yeni üyesi ile hayat devam ederken Halit Şoray'ın polis maaşıyla yetinemeyince annesi de evladı için çalışmaya başlar. Her çocuğun yapabildiği gibi Türkan evde kendi filmini oynar. Kardeşi Nazan dünyaya geldiğinde o da bu filmin bir parçası olur onun için. Türkan okul yıllarındaki müsamerelerde, milli bayramlarda sahne alma fırsatı buldu. Evdeyse perdelerden kendine elbise, sandalyeleri de kendine sahne yapar, şarkı söylermiş.
Her mutluluk acı izler taşır. Lise yıllarındayken annesiyle babası ayrılır. Türkan dedesiyle yaşamaya başlar. Mutlu hayatındaki bu acıyla bütün kadınlara nasıl güzel gülünmesi gerektiğini, güçlü olmanın zamanı olmayacağını gösterir aslında. Hafta sonları annesi ve kardeşiyle hasret gidermek için Karagümrük'teki evlerine gider. İşin diğer tarafıysa ev sahipleri Emel Yıldız'dır. Diğer adıyla Panter Emel; sinema dünyasını, kocaman kara gözleriyle, ilgi çektiğini belli eden yüz ifadesiyle, büyük bir imrenmeyle dinleyen Türkan'a anlatır Emel Yıldız. O anlattıkça Türkan'ın hayli ilgisini ve merakını artar. Türkan'ın bu ilgisi karşısında onu yeni başlayacağı film setine götürmeye karar verir Emel. Türkan'ın gözleriyle konuşup sessizliğiyle büyüyen ifadesine hayran kalan İlker İnanoğlu onu fark eder ve sinema kapılarını Türkan'a aralar ve ilk film teklifiyle Türkan imrendiği hayatın basamaklarını tek tek çıkmaya başlamıştır.
İlk filmi "Köyde Bir Kız Sevdim" için kamera ışıkları açılır ve yeni bir kadın doğar. İzlerken hayranlıkla izlediğimiz, bir anlık duruşunu, bakışını, gülüşünü kaçırmaya korktuğumuz bir kadın.
İlk filminden sonra Türkan'a bir sürü film teklifleri gelir; " Aşk Rüzgarları". O dönemin jönlerinden Görkem Arsoy ile birlikte oynayacaktır. Film konuysa; Arsoy'un üç sevgilisi vardır. Türkan da utangaçlığından dolayı terk edilen sevgili karakterini oynamaktadır. Filmin sonuna doğruysa film severler Türkan Şoray'ın adını bilmediklerinden " Kara kız ile evlen!" derler. Böylece Türkan izleyicilerin gönlünde 'Kara Kız' olarak çoktan fethetmiştir.
Artık ardı ardına film teklifleri başlamıştır Türkan için. Birçok filmleri olan Türkan Şoray dönemin jönleriyle ve usta yönetmen ve kadrosuyla film çekme imkanı bulur. Perdelere sıyrılıp şarkı söylen kızın artık hayalleri gerçek olmuştu.
İlk ödülünü Ayhan Işık ile oynadığı 'Acı Hayat' filmiyle alır. Bu onun için çok önemlidir. Filmde karşımıza manikürcü Nermin vardır. Sevdiği adamı acı çekerek terk etmek zorunda kalan Nermin, alışıldık mutlu sonların devrimini yapar. Seyirci artık onun komşusu, kardeşi, ailesi, sevgilisi olarak görülmeye başlamıştır.
Filmlerini en sevdiğimiz kelimeleriyle anlamlandırmaya çalışırız.. Ömrü yoktur bu filmlerin. Zaman eskitmez onları. Bin yıl önce de sonra da olsa hala aynı duygularla izlenebilecek filmlerdir onlar.
Bizi filmleriyle büyüleyen Türkan heryerdedir aslında. Balıkçıda, hamsi kokularıyla, balıkçı güzeli Azize'nin şarkılarındadır. Kara gözlü Azize " herşeye sahip olmak isteyen, elindekini de kaybediyor." derken güneş tutulması var onun gözlerinde.
Elinin hamuru ile Türkan, birbiri ardına gelen ödülleri kaldırır. 'Dönüş' filmi yurt dışındaki festivallerde gösterime girer. Bir kadın yönetmen olarak Türkan, artık yurt dışında da tanınmaya başlar. Kolay değildir ki, dünyanın en çok sayıda filmde oynamış kadın oyuncusu olmak.
70 'lerin ortasına doğru televizyonun gelmesiyle sinema durağanlaşır. Çekilen film sayısı azalır. Buna rağmen Cengiz Aymatov'un 'Kırmızı Eşarp' kitabındaki al yazmalı Asya'dır. Kadir İnanır ile şiir gibi bir kadın olarak karşımıza çıkar. Bize sevgiyi sorgulatır. Onun için sevgi selvi boylu İlyas'ın kamyonu arkasından bakmak oluverir.
Hepimizin hayatında unutulmaz bir izin var, okşamak istediğimiz izler... Beyaz perdenin de herzaman senin gibi bir Sultan'a ihtiyacı var. "Halk özlemiyle oluşmuş bir mitostur ve ulaşılmaz bir yalnızlık içindedir." demiş senin için Cemal Süreyya. Gözlerimizden okusunlar mutluluğumuzu ve ' Ayırmasın Mevla'm bizi ömür boyunca...'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder